Öne Çıkan Yayın

“İnşirah Suresi’nin Astrolojik Sırları | Gökyüzü Daraldığında Kalp Nasıl...

Resim
Bazen kalbimiz daralır, nefes bile sığmaz olur… Ama gökyüzü der ki: “Bu da geçecek. Çünkü her darlığın ardında genişlik vardır.” Bu video, İnşirah Suresi’nin ilahi frekansını astrolojik sembollerle buluşturuyor. Dinlerken sadece bırak… kalbin ferahlasın, ruhun genişlesin.   “Rabbim, göğsümü genişlet ve yükümü hafiflet.”

Astrolojik Açılar Bize Ne Anlatıyorlar Acaba



JÜPİTER NEPTÜN KARE AÇISI

8. ve 12. evlerin karşı karşıya gelme durumlarını göstermekte. Bu da demek oluyor ki duygularımızın kontrolü biraz zor olabilir. Kare açılar bir şeyleri öğrenmemiz için varlar. Gerilim, engel, gerginlik, sertlik, baskı, çatışma içerir. Para piyasalarında, bizlerin hayatındaki maddi alanlarda yaşanacak bazı sıkıntılar olabilir. Bu aralarda bizleri yok etmeye, üstümüze basmaya çalışan bazı insanların varlığını fazlasıyla hayatlarımızın içinde görebiliriz. Yapmak istediklerimize odaklanamaz-sak eğer, ertelemelere girersek bu bizim için sıkıntılı zamanların doğmasına sebep olabilir. Tabi bu ertelemeleri durum değerlendirmesi için yapmıyorsak. Sadece gerek bazı kişileri zora sokmak, gerek tembellik, gerekse boş vermişlik olsun eğer bunlarsa ana konu başlıklarımız, bunların karşılığını alacağımızı hatırlatmak isterim. Elbette değişim kaçınılmaz. Biz yaptığımız her seçimle kendi kaderimizin değişmesini zaten her zaman sağlıyoruz. Önemli olan bunu birliğin ve bütünlüğün hayrına olacak şekilde yönetebiliyor olmamız. Tabi kendi çıkarlarımızı da gözetmek önemli. Ama kendim için bunu yapmalıyım, başkası beni bağlamaz diyorsak bunun bedellerini de ödeyeceğiz.
Bu zamanlarda esnek olmak biraz zordur. Ve bu tutumu biz göstermiyorken başkasından beklemek biraz yanlış olabilir. O zamanda nasıl bir konuşma tarzı çıkacak. O şöyle davransaydı, oda bu tepkiyi vermeseydi, onun tutumu bana bunu yaptırıyor gibi söylemler. Buda bizi saydıcılar ve rağmenciler grubuna sürükler.

Bir videomda size anlattığımı hatırlıyorum. Bu dünyada 2 tür insan tipi vardır. Biri saydıcılar, diğeri rağmenciler. Saydıcıların düşünce yapısı, davranış kalıbı şöyledir.

 ‘’ benimde arkamda biri olsaydı bende bunu başarabilirdim. Benimde param olsaydı bu durumda olmazdım. Beni destekleyen bir ailem olsaydı bende okulumda başarılı olabilirdim gibi daha uzatabileceğimiz birçok cümle.

 Bu tarzda, bu yapıda olan kişiler, asla bir sorumluluk almazlar. Her zaman karşı tarafı suçlayacak yapıları vardır. Çünkü kolaydır ve kolayı seçmek zayıf insanların davranışıdır. Kendilerinde suç bulurlarsa, bununla yüzleşmek zorunda kalırlar. Yüzleşmeler hepimizin sıkıntısı ama bu kişiler bu durumla da baş etmek istemezler. Onların alışık oldukları zorluklar vardır. Alışkanlıklarından vaz geçip yüzlerini başarıya, mücadeleye dönerlerse eğer, zahmete girmiş olurlar. Zahmet mücadele ve azim gerektirir. Elini taşın altına koymayı gerektirir. Neden işin kolayı varken zora girsinler. Değil mi? İşin kolayı ne peki?  Bu benim hatam, ben yapamadım demektense, onun hatası, onun yüzünden bu işim olmadı demek daha kolay. Öğrenilmiş çaresizlik bu yapıdaki kişilerin düştüğü en büyük tuzaktır.
ayağı zincirli fil ile ilgili görsel sonucu
Ayağına zincir bağlanan filin hikayesini hepimiz biliriz. Hindistan’da filleri yetiştirmek için, onları küçücükken kalın bir zincirle bir kazığa bağlarlarmış. Tabi bu yavru filin bu zinciri koparabilmesi, kırabilmesi ya da kazığı söküp atabilmesi mümkün değildir. Küçük fil önceleri bundan kurtulmak için tüm gücüyle uğraşır, defalarca dener ama sonucu değiştiremez, özgürlüğüne kavuşamaz.
Yıllar geçer, fil kocaman olur...Bağlı olduğu kazığın ve zincirin onlarca katına gücü yetebilir artık.
Ama fil asla böyle bir girişimde bulunmaz. O özgür olamayacağına inanmıştır, artık kırılamayan şey, filin zinciri değil inancıdır. Buna psikolojide "Öğrenilmiş Çaresizlik" deniyor. Unutmayın... 

Çaresizseniz.. Çare ''siz''siniz!

İşte saydıcıları anlatan en güzel ve kolay hikaye. 
Peki, bir de rağmenciler var. Onlar ne yapar? Onlar şöyle düşünürler:
 beni destekleyen hiç kimse olmamasına rağmen başardım, arkamda kimse durmuyorken bile bu işe koyuldum, ailem hiçbir zaman olmadı ama ben okulumu gene de bitirdim. Param olmamasına rağmen risk aldım ve başardım. 
İşte hayatta başarılı olmuş, lider özelliğine sahip kişilerin düşünce yapısı budur. Onlar birçok kişiden farklıdırlar. Onlar zorluklar karşısında sorumluluk alırlar, hayatlarında inisiyatif kullanarak kararlar alırlar. Sorun odaklı değil, çözüm odaklı kişilerdir. Ve onlar asla pes etmezler. İşte size birkaç tane dünyaca ünü, herkesin tanıdığı kişilerden örnekler.
stephen king ile ilgili görsel sonucuStephen King 
Stephen King uzun bir süre çok yoksul bir hayat sürdürüyor. Evlenmek için kıyafet ödünç alıyor ve karısıyla bir karavanda yaşamaya başlıyor. Yazmaktan ise asla vazgeçmiyor. İlk yayınlanan ve sadece 35 dolar kazandığı hikayesi The Glass Floor’dan önce tam olarak 60 tane red mektubu almış. Stephen King, bugün kitapları milyonlarca satan ünlü bir yazar.

Jim Carrey
Jim Carrey 14 yaşındayken zor günleri başlıyor. Babası işini kaybediyor ve bir karavana taşınmak zorunda kalıyorlar. 15 yaşında annesinin hazırladığı kostümle ilk kez sahne alan Carrey aradığı ilgiyi bulamıyor. 16 yaşında okulu bırakıyor ve komedyen olmak için Los Angeles’a taşınıyor. Uzun süre arabasında yaşayan ve hayallerine kavuşmak için çabalayan Carrey, 1995 yılında kendisine bir gün 10 milyon dolar dolar kazanacağını bildiren bir not yazıyor. Hayali Salak ile Avanak filmiyle gerçeğe dönüşüyor. Hala o notu sakladığını söyleyen Carrey, hayalinin peşinden koşmayı hiç bırakmamış.
jim carrey ile ilgili görsel sonucu

İşte size rağmenciler. Şimdi bu açılar ister kare açı olsun, ister karşıt açı olsun, ister en sert dolunaylar, isterseniz Satürn sizi sınavdan geçiriyor olsun, isterseniz mars size sert bir açı ile olmadık bir durumda olmadık bir hanenize sert açı yapsın. Benim her zaman inandığım ve bildiğim bir şey varsa, siz kendinizle barışık, kendinizle yüzleşmiş, en önemlisi de kendinizi seviyorsanız işin yarısı bitmiş demektir. Geriye kalan yarısı ise en önce kendinizle, sonra başkaları ile kurduğunuz iletişimde yatıyor.
             Hiç kimse anasının karnında iletişim tekniklerini bilerek, uzman iletişimci olarak doğmaz. Sonradan bu becerileri kazanırız.  Ve çok azımız bunu hayatımızı değiştirmekte kullanırız. Peki, şimdi sormak istiyorum
  bu açılara, hayatın zorluklarına boyun mu eğeceksiniz? Yoksa her şeye rağmen bende varım deyip hayatınızın direksiyonunu elinize mi alacaksınız?
Astroloji harita yorumlarınızı yaptırın tabii. Bende bunun böyle olması gerektiğine inananlardanım Bu saydığım konular bu durumu önemsizleştirmez. Ama harita analizlerinize teslim olmayın. Onları nasıl dönüştüreceğinizi bilin. Zaten astroloji haritalarında anlamı budur. Nerede sıkıntı yaşadığınızı, enerjinizi nerede dönüştürmeniz gerektiğini söyler. Ama siz haritalarımızı kader olarak algılarsanız, öğrenilmiş çaresizliğe katılmış olursunuz. Şimdi size soruyorum,
  Saydıcılardan mısınız?
 Rağmencilerden mi?

https://youtu.be/5eIB_yKQ8Y4



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEVGİLİLİK SÖZLEŞMESİ

SU’nun Şifa Gücünden FAYDALANMAYA NiYET Edin.