Öne Çıkan Yayın
Şems’ in Kırk Kuralı
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Şems’ in Kırk Kuralı (Gönlü Geniş Ve Ruhu Gezgin, Sufi Mesreplilerin Kırk Kuralı)
1. Kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi
nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak,
utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç
içindesin çoğunlukla. Yok, eğer, tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat
anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
2. Kural: Hak yolunda ilerlemek yürek işidir,
akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstünde ki kafan değil.
Nefsini bilenlerden ol silenlerden değil!
3. Kural: Kur’an dört seviyede okunabilir. İlk
seviye zahiri manadır. Sonra ki batıni manadır. Üçüncü batıninin batınisidir.
Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye.
Batıni mana sahibi
mana ve batının bataniyesi ne demektir?
batıni mana demek
gizli anlam demek oluyor yani Kur'an'ın ilk bakıştan Anlaşılan anlamının
dışında ancak incelemeye araştırma ve düşünme ile elde edilen demek. Yani
okuduğumuz ayetlerden kalbimize Doğan anlamdır batıl imana.
zahiri mana ise bu
şimdi tam olarak ne anlatıyor bize ne diyor demek oluyor. yani batıni mana ne
demek istiyor sorusu iken, zahiri mana bize tam olarak ne diyor demek oluyor.
4. Kural: Kainattatki her zerrede Allah’ın sıfatlarını
bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her
yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi, onu görüp ölen de yoktur. Kim
O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalır.
5. Kural: Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. Aman sakın kendini diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: Bırak kendini, koy gitsin; akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
6. Kural: Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve
husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk
konusunda dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.
8. Kural: Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa
kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli
bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet
bahçeleri var. Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği
gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.
9. Kural: Sabretmek, öylece durup beklemek
değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye
bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah âşıkları sabrı gül ve şeker gibi
tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya
varması için zaman gerekir.
10. Kural: Ne yöne gidersen git, doğu, batı, kuzey
ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi
içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.
11. Kural: Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.
12. Kural: Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her
yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da
değişmeyen yoktur.
13. Kural: Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha
fazla sayıda sahte hacı, hoca, şeyh, şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine
bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir.
Tutup da ona hayran olmaya değil.
14. Kural: Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere
direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil seninle beraber
aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden
biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
15. Kural: Allah, içte ve dışta her an hepimizi
tamama erdirmekle meşguldür. Tek tek her birimiz tamamlanmamış bir sanat
eseriyiz. Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire eksiklerimizi
gidermek için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü
beşeriyet denen eser, kusursuzluğu hedefler.
16. Kural: Kusursuzdur ya Allah, onu sevmek
kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi
bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan
ötekini, Yaradan’dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne
layıkıyla sevebilirsin.
17. Kural: Esas kirlilik dışta değil içte,
kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse
görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik
kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.
18. Kural: Tüm kainat olanca katmanları ve
karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı
bekleyen korkunç bir mahluk değil bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde
ara, dışında, başkalarında değil ve unutma ki nefsini bilen Rabb’ini bilir.
Başkalarıyla değil sadece kendiyle uğraşan insan sonunda mükafat olarak
Yaradan’ı tanır
19. Kural: Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi
bekliyorsan önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin
sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı
mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.
20. Kural: Yolun ucunun nereye varacağını
düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı
düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
21. Kural: Hepimiz farklı sıfatlarla
sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç
şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek, kendi doğrularını
başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.
22. Kural: Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye
girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdimi orası ona
meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret
ile yaftalar değil.
23. Kural: Yaşadığımız hayat elimize
tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o
kadar ciddiye alır ki ağlar, perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz
şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet
bilmeyiz. Aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadır ne tefritte. Sufi daima
orta yerde…
24. Kural: Madem ki insan eşref-i mahlukattır,
yani varlıkların en şereflisi, attığı her adımda Allah’ın yeryüzünde ki
halifesi olduğunu hatırlayarak, buna yakışır soylulukta hareket etmelidir.
İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile, gene de
başı dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.
25. Kural: Cenneti ve cehennemi illa ki
gelecekte arama. İkisi de şu an da burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız,
hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit
birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak
cehenneme düşüveririz.
26. Kural: Kainat yekvücut, tek varlıktır. Her
şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma;
bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma. Unutma ki dünyanın
öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir
kişinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir.
27. Kural: Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl
seslenirsen o da sana öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa,
hayırlı laf yankılanır, şer çıkarsa sana gerisin geri şer yankılanır. Öyleyse
kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece
güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin herşey değişmiş olacak. Senin
gönlün değişirse dünya değişir.
28. Kural: Geçmiş zihinlerimizi kaplayan bir sis
bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi
bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz. Sufi daima şu anın hakikatini
yaşar.
29. Kural: Kader hayatımızın önceden çizilmiş
olması demek değildir. Bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle”deyip boyun
bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol
ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya
aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.
30. Kural: Hakiki sufi öyle biridir ki başkaları
tarafından kınansa, ayıplansa, dedikodusu yapılsa, hatta iftiraya uğrasa bile,
o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü laf etmez. Sufi kusur görmez kusur
örter.
32. Kural: Aranızda ki perdeleri tek tek kaldır
ki Allah’a saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama Kurallarını
başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak
dur, dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma. İnancın büyük olsun ama
inancınla büyüklük taslama !
33. Kural: Bu dünyada herkes bir şey olmaya
çalışırken sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı.
Nasıl ki çömleği tutan dışında ki biçim değil içinde ki boşluk ise, insanı
ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.
34. Kural: Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne
edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü
olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi
bırakır; emin bir beldede yaşar.
35. Kural: Şu hayatta ancak tezatlarla
ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle tanışmalı, Allah’a inanmayan kişi ise
içinde ki inananla. İnsan-ı kamil mertebesine varana kadar gıdım gıdım ilerler
kişi. Ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır.
37. Kural: Allah kılı kırk yaracak titizlikle
çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir ki sayesinde her şey tam zamanında
olur. Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan için bir aşık olma
zamanı vardır; bir de ölmek zamanı.
38. Kural: Yaşadığım hayatı değiştirmeye,
kendimi dönüştürmeye hazır mıyım ? Diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç
yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek
mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa,yazık ! Her an her nefeste
yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
39. Kural: Noktalar sürekli değişse de bütün
aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her
dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz.
Her şey yerli yerinde kalır, merkezinde… Hem de bir günden bir güne hiçbir şey
aynı olmaz.
Ölen her sufi için bir sufi daha doğar.
Yorumlar
Yorum Gönder