Öne Çıkan Yayın

“İnşirah Suresi’nin Astrolojik Sırları | Gökyüzü Daraldığında Kalp Nasıl...

Resim
Bazen kalbimiz daralır, nefes bile sığmaz olur… Ama gökyüzü der ki: “Bu da geçecek. Çünkü her darlığın ardında genişlik vardır.” Bu video, İnşirah Suresi’nin ilahi frekansını astrolojik sembollerle buluşturuyor. Dinlerken sadece bırak… kalbin ferahlasın, ruhun genişlesin.   “Rabbim, göğsümü genişlet ve yükümü hafiflet.”

UYANIŞ SERİSİ 2 DEVAM UYGULAMA

 



Ben bu zaman diliminde 4 aşamalı sorular sordum kendime. Çünkü biliyorsunuz ki evren soru ile çalışır. Eğer hayatınızda bir şeyleri tezahür ettirmek istiyorsanız bu yollardan sanırım sizlerde geçtiniz ya da geçmek üzeresiniz. Herkes her şeyi ister ama bazı şeyleri doğru ifade edemez. Neden bazı insanlar istediklerine, hayallerine kolaylıkla kavuşurken bazıları hüsran ve hayal kırıklığı yaşar? Hiç düşündünüz mü? İşte nedeni bu yazımda.

 Hep istemediklerimize odaklı bir hayat yaşıyoruz. Ben ….. istemiyorum, ben mutsuz olmak istemiyorum, ben filancayla kavga etmek istemiyorum, ben bu acıları yaşamak istemiyorum…. Gibi uzatabileceğiniz birçok cümle. İşte tamda bu nedenle evrene isteklerimiz ulaşmıyor. Bedenimizden çıkmıyor bile. Artık hepimiz ya da birçoğumuz evrensel yasalardan haberdarız. En çokta çekim yasasını biliyoruz. Ama maalesef yanlış biliyoruz. Dileğini söyle serbest bırak, ona sana gelir diye biliyoruz. Sonrada Cem Yılmaza malzeme oluyoruz. Bu böyle bir şey değildir. İstediklerini evet söyleyeceksin ama olumlu cümleler ile. Mesela mutsuz olmak istemiyorum diye değil, mutluluğu seçiyorum, ben mutlu olmayı hak ediyorum gibi sözlerle.

 İşte benim izlediğim ve sizlere de denemeniz için yazdığım ve paylaştığım 4 aşamalı yol. Bunların ilki

1_ Ne istediğinizi bilin, net olun ve ona inanın. Şöyle düşünün; arkanıza yaslanın ve hayatlarınızı, yaşadıklarınızı gözden geçirin. Nasıl hayatlar yaşıyorsunuz ama aslında istediğiniz hayat ne? Mevcut halinizden memnun musunuz? Şuanda neye sahipseniz, sadece bunlara sahip olabileceğinize karşı oluşturduğunuz inancınızın neticesi. ‘’Mutlu olmak o kadar kolay olsaydı herkes mutlu olurdu. Para kim ben kim. Benim o kadar güçlü tanıdıklarım yok ki bana ve aileme sahip çıksın.’’ İşte bunlar zehirli düşüncelerdir ve gerçek hayatta da yaşadıklarımız aynen budur. Mutlu olacağınıza dair inancınızız kaybettiyseniz mutsuz olmanız kaçınılmaz. Siz mutsuz olursunuz. Kural budur çünkü. Neye inanırsan o var olur hayatında. Çünkü biz bunları yaratıyoruz. Siz gerçekten neyi hak ediyorsunuz? Bunu düşünmek için kendinize zaman verin. Yazıyı kesin ve ilk önce bunu sorgulayın. Siz neye sahip olabileceğinize inanıyorsunuz? Gerçekte olmak istediğiniz yerde ve ruh halinde misiniz? Bir kere kararınızı verince o kararınızda net olmalısınız. Aklınızda en ufak şüphe olmamalı.

2_ net olmak çok önemli. Aslında bunu 1 maddede fazlasıyla belirttim. Eklemem gereken bu maddeye asıl olan şey düşündüğünüz hayallerinize gerçeklik payı olacak ufak detaylarda katmanız. Bu konuda kendinizi asla sınırlamayın. Tam tersi cesur olun. Hayal kurarken gözlerinizi kapatın ve olmak istediğiniz durumun hayalini kurun. Kendinize inanın. İçinizden bunları istiyorum ama olmaz demeyin. Bu oluşumu yarıda kesiyor ve arzularınız toprak altında baş verecekken sönüp gidiyor. Bunun canlandırmasını yaparken bu şekilde olacak, şöyle gerçekleşiyor gibi kısıtlayıcı da olmayın. Çünkü istemek sizin işinizken, onu gerçekleştirmek Tanrının işi. Yüce Yaratıcının işine karışmakta blokajdır. Olayın olmadan üstünü kapatmaktır. Kendinizi çok fazla parayla görebilirsiniz, muhteşem orman manzaralı bir evde yaşarken canlandırmalar, harika bir fiziğe sahip olduğunuzu hayalinizde canlandırabilirsiniz. Ve bunları yaparken küçük detaylara girin. Mesela çok güzel bir evde olduğunuzun hayalini kuruyorsunuz. Yani yaşanabilir güzel bir ev arzuluyorsunuz. Ayağa kalkın, gözlerinizi kapatın, ellerinizi uzatın kapının koluna dokunun ve açarken ki sesi bile duymaya çalışın.  O evin mutfağını, odalarını, bahçesini görün. Elinizi uzatın kapınızı açın. Hatta anahtarınızı ve anahtarlığınızı bile görün. En küçük detayları fark edin. Bu bir sihir. Yaşadığınızda anlayacaksınız ancak. Bir kere deneyin. En azından kendinize ne kaybederim diye sorun. Zaten birçok vaktiniz var. En fazla 15 dakikanızı kaybedersiniz. Ama ya kazanırsanız? Arzuladığınızı yaşarken bulursunuz kendinizi. Bence denemeye değer.

3_ Bu isteklerinizi yüksek sesle söyleyin. Çünkü düşünceler fiziksel bedenimizde oluşuyor, sesle evrene yayılıyor. O ağzımızdan çıktığı anda ruha değiyor. Enerji bedende kendine yer buluyor. Enerji evrene yayılır. Ne isterseniz isteyin bunu yüksek sesle söyleyin. Bu bizim duygusal durumuzun aktif hale gelmesini sağlıyor.  Hatta ben bu durumda mantra oluşturmuştum. Yani olumlamalar. Bir dizi kendimi iyi hissettiren cümleler. Mesela ‘’ ben harika ve güçlü biriyim. İçimdeki şifa enerjimi serbest bırakıyorum. İstediğim her şeyi yapabilirim. Benim içimde tanrı var ve ben ona güveniyorum. Haydi, haydi haydi dansa gibi cümlelerdi. Hatta bundan şarkı bile yapmıştım. Hani bir şarkı vardı ya ‘’haydi şimdi bütün eller havaya ‘’diye. Hah işte onun müziğine bu sözleri uyarlamıştım. Sabah kalkınca kahvemi hazırlarken bu şarkıyı söylüyordum. Çok işe yaradı. Sizde kendi olumlamalarınızı bularak en sevdiğiniz müziğin melodisini ona uyarlayabilirsiniz. Ama ben tecrübeme dayanarak söylüyorum, muhakkak bunun üzerine çalışacaksanız( yani sözleri melodiye çevirme konusunda) telefonunuzdan kayıt yapın. Sonra nasıl söylüyordum, hangi melodi kulağıma güzel gelmişti diye çok karıştırdım ben.

4_ Serbest bırakmayı denemeniz ve bunu başarmanız çok önemli.  Aslında bizler zaten bu son aşamada hatalar yapıyoruz. Bilerek ya da bilmeyerek yapıyoruz bunu. Nasıl mı? Hani her gün bu 4 aşamalı çalışmaları yapmanız ve sürekli tekrarlamanız gerekmiyor. Tam tersi bunu 1 kere yapın ama kalpten gelerek yapın. Yüksek sesle söylediğiniz olumlamalarınız bunun dışında. Hayalini kurduğunuz şeyi sanki karşınızda biri varmışta ona anlatıyormuşsunuz gibi sesli ifade ettikten sonra kalben, inanarak yaptıktan sonra olacağına olan inancınızı korumalısınız. Bunları sürekli yaparsanız eğer, amacınız ortadan kalkar. Bu isteğinize ve yaptıklarınıza, evrene, tanrıya inanmadığınız anlamına gelir. Bu nedenle 1 kere yapın ama kalpten büyük bir inançla yapın. Kendi olumlamalarınızı sürekli tekrar etmenizde bir sakınca yok. Tekrarlamanızı gerektirecek bir şartta yok. Ben öyle yaptım ve beni motive etti. Belki sizi de bu anlamda motive edebilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEVGİLİLİK SÖZLEŞMESİ

SU’nun Şifa Gücünden FAYDALANMAYA NiYET Edin.