EVET, GERÇEKTEN SANKİ HAYATIMIN DANSINI GERÇEKLEŞTİRİYOR
GİBİYDİM. İlk adımımı tamamlamaya başladığımı fark ettiğim anda 2 adımı
hayatıma kattım. Ne istediğimden emin olduğum şarkılar söylediğim, olma halinde
kaldığım o anlar çok güzel. Hala zaman zaman o aşamaları tekrarlıyorum. Çok
güzel açılımlar yaşadım. Umarım sizlere de şifa ve yol olur.
Yapmam gereken diğer şey ise, ne yaparsan yap sevgi ile yapmaktı. Sevdiğim şeylerle
ilgilenmek, sevdiğim yiyecek ve içecekleri hazırlamak ve bundan da keyif
almaktı. Hem aklıma gelen ilk şeyi yapmamaya, düşünerek bana hizmet edecek
düşüncelere kendimi vererek bir şeyler yapmaya hem de sevdiğim şeyleri, yemekleri,
yiyecekleri yapmaya başlayarak hareket etmeye başladım.
Bunlar çok saçma demeyin sakın. Bir düşünün bakalım, yemek
yaparken, çay içerken, temizlik yaparken, duş alırken ya da el işi gibi
herhangi bir şeyle ilgilenirken kaçınız zevk alarak aşkla yapıyor. Yaptığınız
her ne ise onun anda kalarak tadını çıkartmak esastı bu öğreti de. Hepimiz bir
telaşın içerisinde oluyoruz sürekli. Ben çayımı ve sigaramı içerken de
öylemesine içtiğimi, yani içmek için içtiğimi fark ettim. Ama bu çalışmayı
yaparken sakin olmak ve elinizdeki bardağı hissetmek, sigarayı görmek ve
ağzınızda bıraktığı histen, size algılattığı her şeye kadar derinlemesine
bakmayı içeriyor bu durum. Öyle sanıldığı kadar kolay değil anlayacağınız. Ama
basit bir çalışma.
Sabah kalktığımda güzel ve hareketli bir müzik açıyordum. Çoğu
zaman kendi olumlama şarkımı söylüyordum. Elime kahvemi alıyor ve balkonuma
çıkıp çiçeklerimle ve kedilerimle beraber bahçemdeki limon ağaçlarını ve
gülleri izliyordum. Hiç bu kadar güzel gelmemişlerdi gözüme. Sürekli kendime, her şey güzel olacak, ben güçlü bir kadınım diyordum.
Ve öğrendiğim bir mantra vardı. Gayatri mantra. Onu da tekrarlıyordum sürekli. Sanki
yunan ezgilerine benziyordu melodisi. Evrensel birliğin çağrısıymış açıklaması.
Sesim güzel olsaydı size seslendirip yayınlamak dinletmek isterdim. Ama
kimsenin ruhuna zarar vermek istemem. Linkini sizin için buraya bırakıyorum. https://www.youtube.com/watch?v=2E6S0nWhw4s&t=325s
Kendime vazifeler veriyordum. Bugünkü vazifen kendinle
ilgilenmek ve makyaj yapmak diyordum mesela. Bir başka zaman en sevdiğin yemeği
hazırla bakalım bugün ödüllendir kendini diyordum. Şifa çalışması için harika
bir gün değil mi? Hadi bakalım bir EFT ye ne dersin diyordum. Bu arada EFT
bilmeyenler ya da duyanlar için uzun bir açıklama yapmak isterdim. Eğitim
verdiğim dönemde zevkle anlattığım bir konuydu. Çünkü mucizevi şekilde hızlı
geri dönüşüm alırsınız bu çalışmadan. Ama bu konu ile birçok video var zaten
internette. Bakıp, öğrenip, uygulayabilirsiniz. Bunlar bana güç vermeye
başladı. Benim mesleğim bunlar olduğu için şanslıydım elbette. Ama daha önceden
bildiğim ama unuttuğum, bakmadığım, görmediğim çalışmaları yeniden hatırlamaya
başlamıştım. Sizlerin imkânınız varsa, yapan birilerini tanıyorsanız bu sürede
bu tarz çalışmalar hakkında yardım alabilir ya da videolar izleyebilirsiniz
dediğim gibi. Bu yolda bilinçli ilerlemek süreyi kısaltıyor. Yoksa uzun oluyor
hepsi bu. Kaybettiğiniz bir şey olmuyor anlayacağınız.
Ben kendimi sürekli şartlıyordum. Ve hiç kendimi yalnız
bırakmamaya çalışıyordum. En ufak boşluktan zararlı varlıkların beni gene esir
alacaklarını biliyordum. Ama bazen tembellik içinde kendime izin veriyordum.
Boş boş yattığım zamanlarda oluyordu. Ama ya ruhuma iyi gelecek bir film
izliyordum, ya kitap okuyordum ya da uyuyordum. Ruhumun ve bedenimin uyumaya da
ihtiyacı vardı.
Ve tabi en önemlisi de bilinçaltınızdaki olumsuz kayıtları
temizlemek. Bu zaten benim işimdi. Kendi üzerimde tekrar denemeler yapmaya
başladım. Kötü düşüncelerimi besledikçe zehirlendiğimi sünemin de o sıkıntılı
zamanlarda kaldığını anladım. Bu çalışmalar zor değil. Çok kolay ve basit
çalışmalar. Öğrenseniz ve uygulasanız bu kadar mıydı, inanmıyorum dersiniz.
Hani hayattan mucize beklenir ve sır hep merak edilir ya. İşte size sırrı
açıklıyorum. Hayattaki en büyük sır
olumlu ve sizi ileriye taşıyacak her ne varsa yapmaktır. Yani yapmak ve
eylemde olmak en büyük sırdır.
Sebepsiz dans edin, şarkı söyleyin, aynanın karşısına geçip
hayat güzel değmez üzülmeye deyin. Özellikle bu zamanlarda nefes çalışmaları
çok etkili oluyor. Düzenli ve sağlıklı alınan nefesler. Derin bir nefes alın.
Karın boşluğunuzda olsun nefesiniz. İçinizden 6 ya sayana kadar bekleyin
sonrada aldığınız gibi nefesinizi dışarı bırakın gitsin. İlk zamanlar da sadece
nefesinize odaklanırken birkaç gün sonra nefesinizi alırken evrendeki en güzel
enerjileri aldığınızı, içinizde tuttuğunuz sürece o ışıltılı enerjini içinizi
temizlediğine, sonra verirken de içinizdeki negatif olan her ne varsa onları
dışarı attığınızı imgeleyin. Sakın basit saçma diyerek küçümsemeyin. Yaptıkça
ne kadar büyülü olduğunu anlıyorsunuz. Özellikle bunları yaparken de
kelimelerinizin olumlu olmasına özen gösterin.
Ve hep hatırlamamız gereken bir şey varsa, bize ait olanlara
sahip çıkmamız lazım. Bize ait olmayan herşey sahip olduklarımız da bizden
alıyor.
Ben bu aşamayı aşmış bir diğer aşamaya geçmiştim. İşte o
hepimizin yapmayı sevdiği ama farkındalıkla yapılınca farklı deneyimlerin
yaşandığı bir çalışmaydı. Bu dönemde yaptığım bazı çalışmaları, şamanik
ritüelleri de size bundan sonraki yazımda aktaracağım. Şimdilik hoşça kalın.
Sevgilerimle….
Yorumlar
Yorum Gönder