Öne Çıkan Yayın

“İnşirah Suresi’nin Astrolojik Sırları | Gökyüzü Daraldığında Kalp Nasıl...

Resim
Bazen kalbimiz daralır, nefes bile sığmaz olur… Ama gökyüzü der ki: “Bu da geçecek. Çünkü her darlığın ardında genişlik vardır.” Bu video, İnşirah Suresi’nin ilahi frekansını astrolojik sembollerle buluşturuyor. Dinlerken sadece bırak… kalbin ferahlasın, ruhun genişlesin.   “Rabbim, göğsümü genişlet ve yükümü hafiflet.”

UYANIŞ SERİSİ 2

 







Daha önce belirttiğim gibi gerçekten sihir gibi çalışmalar ve zamanlardı. Her yaşadığım olaydan farklı etkiler aldım. Şaşırmıyordum aslında ama etkiliyordu. Ve beni daha fazlasını yapmaya teşvik ediyordu. Gelelim yazımızın devamına.

Süne dediğim gibi ruha yerleşirmiş. Ve süne gezginmiş. Gelecekteki öngörüler ya da geçmişte yaşanılan olayların yönetimi bu ruha aitmiş. Ve eğer geçmişte bir travma, sarsıntı ya da üzücü bir olay yaşadıysanız ve bunu hemen atlatmak adına hareket etmediyseniz süne o travmada takılı kalıyormuş. Bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde sadece en son yaşadığınız o olaya göre günlük yaşantınızı belirliyor doğal olarakt. Hatta sevgililer ayrıldıklarında belli zaman sonra onları özleyerek dönem isteklerine karşı koyamaması da kendi sünelerinin karşısındakinde kalmasından dolayıymış. Başkasında kendini özlemek gibi bir şey bu. Kavuştuktan, barıştıktan sonra tekrar aynı sorunları yaşamaları da bu yüzden.

Ben o dönemde torunumun kıyafetlerini kızımın lahana bebeğine giydirmiştim. Ayrıca küçük hasır sepete torunumun battaniyesinden oluşan bir yatak hazırlamıştım. Ve benim odamda yatağımın içinde duruyordu ve ben ona sarılarak iyi geceler dileyerek uyuyabiliyordum. Bize sadece ambulanstaki ve hastane de ağzında borular takılı olan bir tane resmi hatıra kalabildi. Ben onun ambulanstaki görüntüsünün büyütülerek alınmış olan ayaklarının resmini telefonuma koymuştum. Her gün ve her saniye onları öpüyordum.

Anladım ki benim sünem geçmişte kalmış. Alini’mi kaybettiğimiz o tarihte takılmış. Orada takılı kaldığı içinde bana resimler ve hatıralar sürekli o tarihten o andan geliyordu. Acı ve ıstırap dolu resimler ve anılar.

Anladığım benim sünem yerinde değildi ve ben bu sünenin nasıl geri gelebileceğini merak etmeye başladım. Çünkü geri getirilebilen bir durummuş bu. Süneyi bedene çağırmak mümkünmüş. Halk arasında bizler bu süne durumuna aynı anıları ve acıları yaşamak adına ona sımsıkı tutunmak diyoruz. Acılardan beslenmekte diğer bir adı. Belki hepimizin bu duruma verdiği farklı isimlerde vardır. Bende bana söylenen ve yapmam gereken bu konuda ne varsa yapmaya karar verdim. Torunumun da ruhunu rahat bırakmam gerekiyordu. Bunu hem kendime, hem çocuklarıma hem de torunuma borçluydum.

Hatta bu konu ile alakalı bir çalışmayı da bundan sonraki yazımda sizinle paylaşacağım. Bakalım size nasıl gelecek. Siz ne deneyimler yaşayacaksınız. Sadece ne yaparsanız yapın, iyileşmeye şifalanmaya niyet edin ve kararlı olun. Yaptığınız güzel çalışmalarda sürdürebilirlik çok önemli.

Uygulanması gereken ilk şey aklımıza gelen ilk şeyi yapmamakmış. Bunu duyunca çok şaşırmıştım. Çünkü sünenin sevdiği şey iradeymiş. İraden zayıfladığında, sende zayıflattığın o yerde kalıyorsun. Yani acı ve üzüntüde. Birkaç ay boyunca aklıma geleni değil, ne yapman gerekiyorsa onu düşünerek hareket etmem gerektiğini öğrendim. Bu aslında bildiğimiz ama umursamadığımız bir durum. Bilirkişi ağzından çıkınca aa evet doğru diyoruz. Aslında hepimizin içinde bunlar kodlu. Sadece içimize bakmak ve iç sesimizi dinleyebilmek çok önemli.  Bu kendi irademe karşı açtığım bir savaştı. Ve ben savaşçı bir kadın olduğumu tekrar hatırlamam gerekiyordu. Elbette kolay olmadı. Bazı günlerde irademe yenik düştüm. Ama sonra kendime tekrar aynı soruyu sordum.

Filiz sen böyle aciz ve zavallı olarak mı yaşamak istiyorsun? Yoksa geçmiş referanslarına bakarak güçlü ve şifacı olarak ayakta mı kalmak istiyorsun.

Sabah kalktığımda rutin bazı davranışlarımın olduğunu fark ettim. Kahvemi yapmak, TV karşısına geçmek zaping yaparak gün öldürmek. Bunu değiştirmek zor oldu. Kişilerin alışkanlıklarını değiştirmemesinin en büyük nedeni konfor alanından çıkmak istememeleri. Eğer yeni bir alışkanlık kazanmak istiyorsanız alışık olduğunuz düzeni değiştireceksiniz. Kendinizi yorgun hissediyorsanız daha erken yatıp uykunuzu almaya çalışacaksınız. Eğer aklımdakileri yapmaya zamanım yok diyorsanız benim gibi TV izlemeyi bırakacaksınız. Ya da düzenli olarak size fayda sağlamayan her ne yapıyorsanız. Eğer yapmak istedikleriniz size zor geliyorsa, sıraya koyarak bebek adımları ile başlayacaksınız. Ama ne olursa olsun bir yerden başlayacaksınız. Benim gibi canlı cenaze olan biri ayağa kalktıysa sizde kalkabilirsiniz. Ben bunu başardığımda diğer 2. adıma geçmemiştim daha. 2. adımı uygulamadan önce tembellik, rehavet, alışkanlık adına her ne derseniz deyin onu yenmem gerekiyordu. 2. Adım ne miydi? O ne miydi? En güzel keyifli zamanlardı. İrademe meydan okumayla beraber gerçekleştirdiğim hayat dansı gibiydi……..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEVGİLİLİK SÖZLEŞMESİ

SU’nun Şifa Gücünden FAYDALANMAYA NiYET Edin.