EVRENSEL YASALAR…
Bütün bu evrensel yasalarla ilgili sorular
1. İnsanlarla
olan ilişkilerinizde hangi davranışlarınız ya da beklentileriniz soruna sebep
oluyor?
2. Fiziksel
görünümünüz, enerjiniz ve canlılığınızla ilgili düşünceleriniz ve inançlarınız neler?
3. Düşünceleriniz,
işinizi, parasal durumunuzu, kariyerinizi nasıl etkiliyor?
4. Parasal
durumunuzla ilgili sahip olduğunuz düşünceler neler?

5.
İçsel
huzurunuzu neler etkiliyor? iç huzurunuz nelere bağlı?
HÂKİMİYET YASASI: hiç kimse sizin duygu ve düşüncelerinizi
etkileme gücüne sahip değildir. Kimse sizin canınızı sıkamaz. Hâkimiyet yasası
size tüm duygu ve düşüncelerinizin size ait olduğunu hatırlatır. Ve siz izin
vermedikçe kimsenin sizi üzemeyeceğini söyler. Mademki kontrol bizde o halde
neden zaman zaman başarısızlığa ya da mutsuzluğa ulaşamayacağımızı söylüyoruz.
Çünkü böyle anlarda bu yasadan kopuyoruz. Böyle zamanlarda aklınıza gelir
gelmez, hayatınızın kontrolü üzerinde çok büyük bir gücünüzün olduğunu fark
etmeli ve hemen kendinizi toparlamalısınız. Hâkimiyet yasasını kullanmanın ilk
kuralı eyleme geçmektir. Mutlaka bir adım atmalısınız. Sadece kendine
güvenmeyen insanlar birilerini suçlarlar. Ve birilerinin gelip kendilerine
yardım etmelerini beklerler. Cesur ise ayağa kalkıp eyleme geçer.


SEBEP SONUÇ YASASI: bu yasa kâinatın en temel yasasıdır.
Evrende tesadüf yoktur. Hiçbir şey durup dururken oluşmaz. Bir çiçeğin var
olması için tohuma ihtiyacı vardır. Başarının ya da mutluluğun oluşması içinde
fikir tohumlarına ihtiyacı vardır. Tesadüfler başarıyı açıklamada yetersiz
kalır. Başarının tanımı bir stratejinin kararlı eylemlerle harekete
geçirilmesidir. Her şey adım adım yönetilen eylem dizisidir. Her başarılı sonuç
daha önce planlanmıştır. Her başarısızlıkta daha önceden gözden kaçmış ya da
göz ardı edilmiş hamlelerin sonucudur. Şuan yaptıklarınız geleceğinizi şekillendirir.

İNANÇ YASASI: inançlarınız zihninizin en güçlü yakıtlarıdır.
Bir şeye inandığınız zaman beynimiz onu şekillendirmek ve başarıya ulaştırmak
için mutlaka bir yol bulacaktır. Bir şeye inandığınız zaman beyniniz onun nasıl
yapacağı hakkında düşünmeye başlar aynı zamanda eğer yapılamayacağı ile ilgili
düşünceniz varsa bu seferde bunu nasıl yapamayacağınızı bulmaya çalışır. Size
mazeretler üretir. İnanç yasası başarının temelidir. Kendine inanmanın bir
kuralı ya da tekniği yoktur. Kendine inanmak bir seçimdir.
Henry Ford: bir şeyi
yapacağınıza ya da yapamayacağınıza inandığınız da her iki durumda da
haklısınız der. Kendine inanmanın formülü kendime inanıyorum demek ve bunu hissetmektir.
Plesabo Etkisi denen bir güce sahiptir. Zihin inandığı zaman içi boş kapsüller
bile etkili bir ilaca dönüşebilirler. Ama inanmadığınızda ise en etkili ilaçlar
bile verimsiz ilaçlara dönüşecektir.

BEKLENTİLER YASASI: bu yasa başarısızlıklarımızın ve
korkularımızın özüdür. Korku bir beklentidir. Genellikle gerçek değildir.
Yapılan araştırmalar insanların korkularının çok az bir kısmının
gerçekleştiğini kanıtlamıştır. Korkularımız genelde gerçekleşmez. Ancak
korkularımız gerçeğe dönüşür. Daha doğrusu biz onları gerçeğe dönüştürürüz.
Olmayacak şeyleri bile beklenti yasasının gereği olarak kendimize çekeriz. Bu
yasa çekim yasası ile yakından bağlantılıdır. Bu yasa ön yargılarımızla
ilgilidir. Bu konuda kendinizi önceden programlarsanız, ya da bunu size
birileri yaparsa o zaman bu konuda yıkıcı beklentiler oluşturuşunuz. Sonrada bu
beklentiler gerçek olur.

ÇEKİM YASASI: tıpkı bir mıknatıs gibi, düşündüğünüz ve
hissettiğiniz her şeyin bize çekileceğini söyleyen bu yasa, evrenin en temel
yasalarından biridir. Çekim yasası benzer olan enerjilerin kendi benzerlerini
çekeceğini söyler. Bu yüzden hastalık düşüncesi hastalığı, bolluk düşüncesi
bolluğu çeker. Çekim yasasının birinci ayağı aktif düşüncelerimizdir.
Düşüncelerimizi denetlemek, onları düzenlemek ve onları değiştirmek zorundayız.
Düşüncelerimizi yazarak, konuşarak, olumlumalar yaparak kaydedip dinleyerek,
günlük tutarak değiştirebiliriz. Ancak en önemli kısım, düşüncelerin duygusal
karşılığıdır. Bir düşünceyi çekmek için sadece onu düşünmek yetmez. Aynı
zamanda yoğun duygularla hissetmelisiniz. Duygularımız ne kadar yoğun,
heyecanlı ve tutkuluysa o kadar hızlı bir şekilde düşüncelerimizi kendimize
çekeriz. Böylelikle size düşen tek şey, isteklerinize yoğunlaşmak ve onları
hissetmektir. Son olarak çekim yasası aceleciliği ve panik duygusunu sevmez.
İsteklerinizin size gelmek üzere yolda olduğunu bilmeli ve sonra onları sabırla
beklemelisiniz.

BENZEŞİM YASASI:
neye benziyorsak ona dönüşürüz. Bilinçli
rol yapma sanatı olarak ta bilinen bu yasa, bir zaman sonra o rolün gerçeğimiz
haline dönüşmesi anlamına da gelir. Bu yasa hayal etmekten öte, hayal
ettiğimize dönüşmekle alakalıdır. Başarıyı istemek yerine, başarının kendisine
dönüşmek gibi. Kendinizi başarılı bir kişi olarak değil, başarı duygusunun
kendisi gibi görmektir bu yasayı yaşamak.
Kendinize şu soruyu sorun: hayal
ettiğim hayatı yaşamak için, nasıl bir insan olmalıyım? Nasıl düşünmeli, neler
yapmalı ve neler yapmamalıyım? Başarı yaptığınız şeylere bağlı olduğu kadar
yapmadığınız şeylere de bağlıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder