Öne Çıkan Yayın
KODLAMAK! NASIL MI?
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
Bir şeylere niyet ediyorsak ve bunların hayata geçmesini
istiyorsak, yapmamız gereken şey şu; Bilinçaltımızdaki düşüncelerle, bilinçli
zihnimizle istediklerimizi uyumlu hale getirip doğrulamalıyız. Yani aynı ahenk
içinde işlemesini sağlamalıyız. Zaten bunu başaramadığımız zaman bizim
hayallerimiz, arzularımız havada asılı kalıyor ve istiyorum ama olmuyor diye
yakınıyoruz.
Bu bilinçaltını nasıl programlanacak diyorsanız işte size birkaç
ipucu.
·
Bilinçaltımız bizden ayrı hareket etse de
aslında bizimle beraber olan en sadık dostumuzdur. Siz bir düşünceye
kapılırsınız, mesela para zor
kazanılır gibi ve sonrasında etrafınızda da deneyimlersiniz. Başkalarının
söylemleri doğrultusunda bu söylemler şekil alır ve güçlü bir inanç oluşturulur.
Sonra bu inanç sizi haklı çıkartmak için elinden geleni yapar. Parayı her zaman
zor kazanırsınız hatta bazı zamanlar kazanmakta zorlanır ya da elinizde
tutamazsınız. Bilinçli zihniniz herkes gibi kolaylıkla para kazanmak ister, ama
bilinçaltınız para kazanmak zor der. Ve her zaman bilinçaltı kazanır. Bu onun
zaferi sizin ise başarısızlığınız olur. Bu yüzden bilinçaltınızı sanki
karşınızda oturan bir arkadaşınız gibi düşünerek onunla sohbet etmelisiniz. Aslında
farkında olsak ta olmasak ta hep kendimizle konuşuruz zaten. Ama bu sefer bu
konuşmayı daha farkındalıkla yapacağız. Karşımıza bilinçaltını alıp
niyetlerimizi ona anlatmaya başlayacağız.
·
Bunu yaparken olumlu ifadeler kullanmak ve eski
güçlü inançlarımızın yerine onları bastıracak daha güçlü inançlar yerleştirmek
için doğru kelimeleri şimdiki zaman dil kalıbını kullanarak yapmalıyız. Şunu asla
unutmayın. Bilinçaltı gerçekle yalanı asla ayırt edemez. Siz ne söylerseniz onu
doğru kabul ederek emir gibi yerine getirmeye çalışır.
·
Kelimelerimiz hayatımızın büyüleridir. Sihirdir kelimeler.
Bunu her fırsatta belirtiyorum. Bu yüzden parasızlık benden uzak olsun, sıkıntılı
olaylar artık bitsin, huzursuz ortamlarda daha yaşamak istemiyorum gibi
ifadeler yerine, maddi bolluğa ve berekete niyet ediyorum, hayatımı
keyiflendirecek mucizelere yüzümü dönüyorum, mutlu olmayı sevmeyi ve sevilmeyi
hak ediyorum gibi cümleler kuramaya dikkat etmemiz gerekiyor. İlk cümle
kalıplarını bilinçaltı tehdit olarak algılar ve parayı, huzuru ve keyifli
ortamları bizden uzak tutmak için işe koyulur. Ama diğer ifade ise ruhsal
büyümeyi hayatımıza davet eder. Ve bilinçaltının tehdit olarak algılayacağı
cümleler değildir.
·
Tüm bunlardan sonra olmasını istediğimiz
hayatımızı gözümüzün önünde olmuş gibi canlandırmalıyız. Gözlerinizi kapatın ve
sağ tarafınızda arzuladığınız her ne ise onu iyice canlandırın, renklendirin ve
yavaşça gözünüzün önüne çekin o resmi. Orada da iyice hareketlendirdikten sonra
sol tarafa doğru iyice çekin ve orada 3 boyutlu hale getirin. İçine girin, sesleri
duyun ve hatta arzuladığınız her ne ise onunla temasa geçin. Dokunun ona. Önemli
olan görselleştirebilmektir.
Çocukluğunuzu hatırlasanıza. Ne kadar umarsızca hayaller
kurardık ve bu hayalleri kurmak için kendimize zaman yaratırdık. Ben küçükken
yıldızları izler ve gökyüzünün prensesi olduğumu düşünürdüm. Bir gün gelip
yıldızlardan beni alacaklarına inanırdım. Ve balkonda uzanıp saatlerce yıldızları
izlerdim. İşte şimdide aynısını yapacağız. Çocuk saflığı ile hayal kurup,
isteyeceğiz.
İlk başlarda zorlanabilirsiniz ama inanın bana sonraları
sizin için kolaylaşmaya başlayacak. Eğer net bir canlandırma yaparsanız
bilinçaltı bunu gerçeğinden ayırt edemez. Ve müthiş bir haz alır ve gerçekmiş
gibi yaşar. İşte bizim bu haz duygusuna ihtiyacımız var. Çünkü niyetimizin
enerjisi ile işte tam da o zaman uyumlu hale geliriz. Saf farkındalık anında.
·
Bunları yapabilmek içinde zihninizin sakin ve
dingin olması gerekir. Bizim buraya yani bilinçaltımıza ulaşmamızın yolu da
budur. Bu yüzden zihnimizi sakinleştirecek her yolu denemeliyiz. Meditasyon yapmak,
doğada yürüyüşler yapmak, güzel bir müzik dinlemek, dua etmektir. İnanın bana
çok işe yarayacaktır.
Zihin sakinleştiği
anda içerdeki kapılar açılır ve biz o anda niyetlerimizi olumlu cümleler ile
buradan içeriye gönderebiliriz. Bunu yaparken kendi sesinizi duyabileceğiniz
bir ses tonu ile tekrar etmelisiniz. Yani içinizden tekrarlamayın, dışarıya
sesiniz gelecek şekilde konuşun. Hatta kendi sesinizle kendinize ait olumlamalar
hazırlayıp kaydedebilir ve her akşam yatarken bunları kulaklığınızdan dinleyebilirsiniz.
Yatağınıza yattığınızdaki son düşünceleriniz her ne ise bilinçaltınız bunları
kaydedeceği için olumlu cümlelerle kurulmuş olan bir ses kaydını dinlemek sizin
hayatınızın mucizesini yaratmakta ki en büyük adımınızdır. Ve o zamanlarda
rüyalarınızda size mesajlar ulaştıracaktır.
Haydi Bakalım Deney
Başlasın.
Bu blogdaki popüler yayınlar
SEVGİLİLİK SÖZLEŞMESİ
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
SEVGİLİLİK SÖZLEŞMESİ Kadın ve erkek (opsiyoneldir) bu anlaşmayı imzaladığı an sözleşmede aksi belirtilmediği müddetçe 2 yıl, 8 ay, 16 gün, 23 saatlik sevgililik antlaşmasına varmış demektir... Aşağıdaki maddeler tartışılamaz, iptal edilemez ve yeniden görüşülemez ... madde 1: Aşağıda imzası olan -ki bu sözleşmede sevgililer olarak anılacaktır- kişiler tüm maddeleri kabul etmiş var sayılacaktır. madde 2: Herhangi bir nedenle telefonu kapatma, şarjı bitme yada arızalandı bahaneleri ASLA kabul edilemez. 24 saat O telefon taraflara açık olmak zorundadır. madde 3: Sevgililer bu sözleşme ile birbirlerini sözleşme süresince sevmeyi peşin olarak kabul etmektedirler. madde 4: Sözleşme bitiş anından itibaren taraflardan bir talep gelmediği müddetçe sözleşme aynı süreyle yenilenmiş sayılacaktır. madde 5:, Kurtlar vadisi,güzel köylü, kaçak gelinler, futbol yorumları, magazin programları, maç ve benzeri dizileri v
11_17 Mart Haftalık Burç Yorumları
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
SU’nun Şifa Gücünden FAYDALANMAYA NiYET Edin.
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
Rahatsızlıklarınızdan Tamamen kurtulmak için içtiğiniz SU’nun şifa Gücünden de FAYDALANMAYA NiYET edin. Su bütün evrenin ve kainatın başlangıç noktasını oluşturuyor. Bedenin yüzde 70’i su ama beyinle birleştiğinde bu su anlam kazanıyor. O zaman H 2 0’dan çıkıyor. Ve ona hangi dalga boyunu yüklersen o frekansa bürünüyor. Moleküler yapısı dönüşüyor, bedene şifa katıyor. Evet su şifadır. Ancak şu an çeşmelerimizden akan su için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Çünkü bize ulaşana kadar bir sürü işlemden geçiyor ve doğallığını maalesef yitiriyor. Örneğin zihninizden “Bütün kuşkularım, korkularım arınsın, bedenim bunlardan temizlensin” diye geçirip, suyu içtiğinizde, o kesin şifadır. Çünkü, sözlerle suya frekans yüklemiş oluyorsunuz. Düşündüğün anda beyin onu tanımlayarak bir dalga boyu yayıyor. Ve sen suya doğru bakarak bunları söylediğinde kayda alıyor. Bütün bunlar düşünülerek içildiğinde,
Yorumlar
Yorum Gönder