Öne Çıkan Yayın
EYVAH SORUNUMU ÇALMIŞLAR…
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
EYVAH SORUNUMU ÇALMIŞLAR…
Sabah uyandınız ve gördünüz ki, o hep şikayetçi olduğunuz sorununuz artık yok. Mucizevi bir şeklide yok olmuş… Gitmiş… Uçmuş… Pufff… Şimdi düşünün bakalım hayatınızda ne eksilir, neyi kaybedersiniz?
Bir çoğumuza garip gelse de, insan bazen şikayetçi olduğu, rahatsız olduğu, kurtulmak istediğini söylediği olumsuz durumları hayatında tutmak ve sürdürmek istiyor olabilir. Bunu isteyen bilinçli zihin değildir. Çünkü o hep “doğruyu” bilir ve söyler… Sağlıklı olmak lazım, başarılı olmak lazım, düzenli olmak lazım, zengin olmak lazım… lazım… lazım… lazım… Sorarız: Peki neden olmuyor? Zihnimiz buna da en güzel ve akıllıca cevapları verir. Bu durumu haklı gösterecek bir yığın nedeni bulup buluşturur, analiz eder, sentezler, toplar, çıkarır, böler ve o kadar güzel bir rapor hazırlar ki, itirazsız kabul ederiz. Oysa ki ”olumsuz” diye tanımladığımız durumu yaratan bilinçaltımızda saklı duran inanç kodlarımızdır. Herhangi bir zaman diliminde ve herhangi bir olay sonucunda yazdığımız kodlar.
Siz çok sevgi dolu bir insan olduğunuzu düşünüyor ve biliyorsunuz. İnsanlara karşılık beklemeden sevgi sunuyorsunuz, özverilisiniz, kimseyi kırmıyor incitmiyorsunuz… Ama aşk, arkadaşlık, iş ilişkilerinizde aldatılıyor, değer verilmiyorsunuz. Üzülüyor, kırılıyor ve bilinçli zihninizle kararlar alıyorsunuz. Artık beni sevecek ve değerimi bilecek insanları hayatımda istiyorum diyorsunuz. Ama yine olmuyor, yine aldatılıyorsunuz. Bunun asıl nedeni derinlerde bir yerlerde “sevilmeye layık olmadığınız” inancı olabilir mi acaba?
Veya kilo vermeye çalışıyorsunuz. Onlarca yöntem denediniz. Bazıları gerçekten işe yaradı ama kalıcı olamadı. Yoruldunuz, sıkıldınız, vazgeçtiniz… Peki, acaba siz kilolu olmayı daha güvenli ve sağlıklı buluyor olabilir misiniz?
Siz çok sevgi dolu bir insan olduğunuzu düşünüyor ve biliyorsunuz. İnsanlara karşılık beklemeden sevgi sunuyorsunuz, özverilisiniz, kimseyi kırmıyor incitmiyorsunuz… Ama aşk, arkadaşlık, iş ilişkilerinizde aldatılıyor, değer verilmiyorsunuz. Üzülüyor, kırılıyor ve bilinçli zihninizle kararlar alıyorsunuz. Artık beni sevecek ve değerimi bilecek insanları hayatımda istiyorum diyorsunuz. Ama yine olmuyor, yine aldatılıyorsunuz. Bunun asıl nedeni derinlerde bir yerlerde “sevilmeye layık olmadığınız” inancı olabilir mi acaba?
Veya kilo vermeye çalışıyorsunuz. Onlarca yöntem denediniz. Bazıları gerçekten işe yaradı ama kalıcı olamadı. Yoruldunuz, sıkıldınız, vazgeçtiniz… Peki, acaba siz kilolu olmayı daha güvenli ve sağlıklı buluyor olabilir misiniz?
Örneğin: Kilolu olursam çekici olmam ve karşı cinsten zarar görmem… Zayıflık hastalık belirtisidir, kilolu olursam sağlıklı olurum… Kilolu insanlar çok sempatiktir ve çok sevilirler gibi inançlara sahip olabilir misiniz? Veya anneniz veya babanız sizi çocukken tombul kızım/oğlum diye sevdiyse onun sevgisini sürdürmesi için kilolu kalmayı istiyor olabilir misiniz?
Bu örnekler yaşamın her alanı ile ilgili çoğaltılabilir. İş, dostluk, aile, sevgi, aşk, başarı, huzur, sağlık, zenginlik…
Artık biliyoruz ki, kurtulmaya çalıştığımız her olumsuz durumun altında yatan gerçek inanç kalıbımızı değiştirmediğimiz sürece, kurtulmak için gösterdiğimiz çabalar boşa gidecek veya başarsak bile ömrü sabun köpüğü kadar olacaktır.
İnanç kalıbımızı GÖRMEK (Farkına varmak) + KABUL ETMEK (Sorumluluk almak) + SALIVERMEK (özgür bırakmak) olumsuz durumdan kurtulmamızın formülü. Formülü uygulamanın onlarca yolu var. Yeter ki biz gerçekle karşılaşmaya hazır olalım, yel değirmenleri ile savaşmaktan vazgeçme kararını alalım.
Şimdi, sizi mutsuz eden, kurtulmak istediğiniz bir durumu düşünün. Ve hayal edin… Yarın sabah uyandığınızda ”O DURUM” artık sizin hayatınızdan tamamen çıkmışsa, siz “NEYİ KAYBEDERSİNİZ?”.
Bu örnekler yaşamın her alanı ile ilgili çoğaltılabilir. İş, dostluk, aile, sevgi, aşk, başarı, huzur, sağlık, zenginlik…
Artık biliyoruz ki, kurtulmaya çalıştığımız her olumsuz durumun altında yatan gerçek inanç kalıbımızı değiştirmediğimiz sürece, kurtulmak için gösterdiğimiz çabalar boşa gidecek veya başarsak bile ömrü sabun köpüğü kadar olacaktır.
Filiz Cansever |
İnanç kalıbımızı GÖRMEK (Farkına varmak) + KABUL ETMEK (Sorumluluk almak) + SALIVERMEK (özgür bırakmak) olumsuz durumdan kurtulmamızın formülü. Formülü uygulamanın onlarca yolu var. Yeter ki biz gerçekle karşılaşmaya hazır olalım, yel değirmenleri ile savaşmaktan vazgeçme kararını alalım.
Şimdi, sizi mutsuz eden, kurtulmak istediğiniz bir durumu düşünün. Ve hayal edin… Yarın sabah uyandığınızda ”O DURUM” artık sizin hayatınızdan tamamen çıkmışsa, siz “NEYİ KAYBEDERSİNİZ?”.
Filiz Cansever
Bu blogdaki popüler yayınlar
SEVGİLİLİK SÖZLEŞMESİ
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
SEVGİLİLİK SÖZLEŞMESİ Kadın ve erkek (opsiyoneldir) bu anlaşmayı imzaladığı an sözleşmede aksi belirtilmediği müddetçe 2 yıl, 8 ay, 16 gün, 23 saatlik sevgililik antlaşmasına varmış demektir... Aşağıdaki maddeler tartışılamaz, iptal edilemez ve yeniden görüşülemez ... madde 1: Aşağıda imzası olan -ki bu sözleşmede sevgililer olarak anılacaktır- kişiler tüm maddeleri kabul etmiş var sayılacaktır. madde 2: Herhangi bir nedenle telefonu kapatma, şarjı bitme yada arızalandı bahaneleri ASLA kabul edilemez. 24 saat O telefon taraflara açık olmak zorundadır. madde 3: Sevgililer bu sözleşme ile birbirlerini sözleşme süresince sevmeyi peşin olarak kabul etmektedirler. madde 4: Sözleşme bitiş anından itibaren taraflardan bir talep gelmediği müddetçe sözleşme aynı süreyle yenilenmiş sayılacaktır. madde 5:, Kurtlar vadisi,güzel köylü, kaçak gelinler, futbol yorumları, magazin programları, maç ve benzeri dizileri v
11_17 Mart Haftalık Burç Yorumları
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
SU’nun Şifa Gücünden FAYDALANMAYA NiYET Edin.
Yazan:
FİLİZ CANSEVER
-
Rahatsızlıklarınızdan Tamamen kurtulmak için içtiğiniz SU’nun şifa Gücünden de FAYDALANMAYA NiYET edin. Su bütün evrenin ve kainatın başlangıç noktasını oluşturuyor. Bedenin yüzde 70’i su ama beyinle birleştiğinde bu su anlam kazanıyor. O zaman H 2 0’dan çıkıyor. Ve ona hangi dalga boyunu yüklersen o frekansa bürünüyor. Moleküler yapısı dönüşüyor, bedene şifa katıyor. Evet su şifadır. Ancak şu an çeşmelerimizden akan su için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Çünkü bize ulaşana kadar bir sürü işlemden geçiyor ve doğallığını maalesef yitiriyor. Örneğin zihninizden “Bütün kuşkularım, korkularım arınsın, bedenim bunlardan temizlensin” diye geçirip, suyu içtiğinizde, o kesin şifadır. Çünkü, sözlerle suya frekans yüklemiş oluyorsunuz. Düşündüğün anda beyin onu tanımlayarak bir dalga boyu yayıyor. Ve sen suya doğru bakarak bunları söylediğinde kayda alıyor. Bütün bunlar düşünülerek içildiğinde,
Yorumlar
Yorum Gönder